ÇERKES HASAN BEY

ÇERKES HASAN BEY MERHUM; Abdülazîz Han’ın (rahmetullahi aleyh) katlinde mühim ro...

Çerkes Hasan Bey

ÇERKES HASAN BEY MERHUM; Abdülazîz Han’ın (rahmetullahi aleyh) katlinde mühim rol oynayan ihtilâlci Hüseyin Avni Paşa’yı öldürüp, Padişah’ın intikamını alan bir Osmanlı subayıdır.
Padişah Abdülaziz’in Han’ın kayınbiraderidir.

ÇERKES HASAN OLAYI

Sultan Abdülaziz’in 30 Mayıs 1876’da askerî darbe ile tahttan indirilmesi ve darbeciler tarafından intihar süsü verilerek şehit edilmesi üzerine, Çerkes Hasan’ın ablası Neşerek Hanımefendi de 11 Haziran 1876’da vefat etti. Bu olaylardan Abdülaziz Han’ı tahttan indiren devlet görevlilerini sorumlu tutan Çerkes Hasan Bey –ki gerçekte de öyledir–, 15 Haziran 1876 günü Midhat Paşa’nın konağına giderek hükümet toplantısını bastı…

Başta, “Kinim dînimdir” diyen Serasker (Genel Kurmay Başkanı) Hüseyin Avni Paşa’yı ve Hariciye Nazırı Mehmed Raşid Paşa’yı öldürdü. Midhat ve Ahmed Paşaları da öldürmek için kovaladı. Çerkes Hasan Bey yakalanana kadar 5 kişi ölü yatıyordu.

Kısa süren bir duruşma sonucu idama mahkûm edildi ve Edirnekapı Mezarlığında defnedildi.
Bu olay üzerine zaten ruhî bir bunalımda olan padişah V. Murat’ın durumu daha da kötüleşti. Tahttan indirilerek yerine II. Abdülhamid Han Cennet mekân hazretleri geçirildi.

Çerkes Hasan merhum, yakalandıktan sonra şimdiki İstanbul Üniversitesi’nin merkez binasının yanındaki Süleymâniye Kışlasına götürüldü. Yaralarını tedavi ettirmeyen Hasan Bey, kısa süren duruşmadan sonra, askerlikten ihraç edilerek îdâma mahkûm edildi. Sorgusu sırasında; “Nefsim için bu işi yapmadım, millet için yaptım. Gayem; bundan sonra kimse pâdişâh hal’etmek falan gibi şeylere cesaret edemesin” demiştir.

Ertesi gün Bâyezîd meydanında yukarıda da ifade ettiğimiz üzere îdâm edildi. Hüseyin Avni Paşa’nın ölümü halk arasında sevinçle karşılandı. Çerkes Hasan’a ise o nisbetle acı duyuldu ve gönüllerde millî kahraman olarak yerleşti…

Eşref Paşa mersiyesinin bir bölümünde aynen şöyler der:
Rabb-i izzet Cennet etsin kabrini Çerkes Hasan
Kâmet-i Avnîye ol esnada biçmişdi kefen.

What do you think?